Beni Hastaneye Götürün - iki



ben - Eveeet caanım dinlerlerimiz, bu gün tekrar karşınızda olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Ayrıyetten bir de yanımda Hyp var. Selamlar Hyp nasılsın?
BEN - İyi sayılırım, Utkucum seni sormalı?

ben - Beni bilirsin işte, radyo, dergi, müzik işleri koşuşturmacaları işte. Öncelikle "iyi" sayılır gibi bir cümle kullandın bu bizim için şaşırtıcı. Öyle mi düşünüyorsun gerçekten?
BEN - Evet, evet. Yani beni kötü hissettirecek pek bir şey yok. İyi şeyleri görebilmektir marifet biraz da.

ben - Bu ilginç bir gelişme senin adına. İyi hissettirecek bir şeyler var mı demek oluyor peki bu?
BEN - Eh işte, var sayılır. Yani sana acı veren şeyleri görmektense, güzel olan şeyleri görmen gerekir biraz da. Ki bazen onların ikisi tek bir unsur da birleşebiliyor, o zaman da o unsurun iyi taraflarını düşüneceksin. Neyse çok salak "self-motivation" ayaklarına girmeden değiştir balım konuyu.

ben - Tamamdır o zaman. Sence bu iyiye yönelme, bir şeyler hissettiğin için mi, yoksa bir şeyler getireceğini sandığın için mi?
BEN - Çok böyle büyük bir şeyler hissettiğimi söyleyemem, ama bir heyecan var her zaman. Bir şeylerle oyalanmayı çok severim. Şu sıralar da oyalanacak mükemmel bir "şey" buldum kendime.

ben - Ben biliyorum o "şey"i! Paylaşmak ister misin milletle peki?
BEN - Ben genelde bir şeyler paylaşarak ilerlemedim, ama bu sefer bir ya da iki kişinin bana yardımcı olabileceğini düşünüyorum. Bu kadar yabanileşmenin anlamı yok değil mi?

ben - Peki bu her şeyden uzak olma halini seviyor musun?
BEN - Oldukça. Bir süredir, ki hemen bir bakıyorum ... hmm iki hafta falan olmuş, güzel bir ilerleme hissediyorum kendimde. Artık daha mantıklı, daha doğru şeyler düşünüyorum.

ben - Peki, bazı "şey"ler için umudun var mı? Yoksa çok acayip bir saplantı haline mi gelecek bu olay?
BEN - Şöyle söyliyim Utku sana, belki de bu kendimi oyalamam için bir uğraş, henüz belli değil. Belki de içime büyük bir zevk getirecek bu olay. Belki de cidden hisler beni o yola yönlendirmiştir falan, anlatabiliyor muyum? Biraz zamana ihtiyaç var. Yani o yüzden umudun fazla önemli bir etken olduğunu düşünmüyorum.

ben - Biraz kısa keselim o zaman bu seferkini, bir taraftan da çanta hazırlıyorsun galiba?
BEN - Evet ya, en heyecanlı yerinde gidiyorum buradan.

ben - Heyecanlı mı?
BEN - Evet, çünkü sana söylediğim, ihtiyacım olan zaman sadece burada akmalıydı.

ben - Neyse o zaman, hobi sorusuyla bitirelim. Ne dinliyorsun şu sıralar, ne okuyorsun, ne izliyorsun falan?
BEN - Rishloo devam ediyor. Ama şu sıralar Beatles daha ön planda. Fakat The Strawbs var hocam, çok ilginç, Caravan var. Dinleyelim yani bunları. Sonra biraz blog kitapları okuyorum. İngiliz işlerini, komedyalarını falan takip ediyorum. The Walking Dead var çok fena. Bana her zaman yol gösteren Dexter devam ediyor.

ben - Yol gösteren derken? Öldürme metodları falan mı?
BEN - (gülüyor) Komiksin ya bazen.

ben - Öyleyimdir... Peki 7 saatlik o yola çıkmadan önce eklemek istediğin bir şeyler, bırakmak istediğin notlar var mı?
BEN - Evet, internete pek girer miyim sanmıyorum, o yüzden saçma bloga pek bir şeyler yazamam. Onun dışında gündemde de olamayacağım. Unutmayın yani beni.

ben - Konu başlığındaki resim ne iş?
BEN - Millet alıp kullansın diye koydum...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder