Take Me To The Hospital - 5


* Evet okurlar, bu sefer bir TMTTH'nin beşincisine başlamaya karar verdim, aklımda bir çok bir takımsal karışık duygular var. Başlayalım mesela, numbaaa fiiiivee!

* Kişinin arkadaş olabilecek kadar yakınlaşmasını reddeden bir diğer kişiyi, birbirinden ucuz, çapsız, hani güncel tabirle söyleyeyim, "apaçi" tipli kişilerle takılmasını gören bünye neler hisseder aslında kafam bu konuda çok karışık. Uzun cümle kafa karıştırıcı geldiyse şöyle açıklayayım, bi arkadaş var diyelim adı "Lou", bizim bu Lou çok iyi anlaşabileceğini tahmin ettiği birini buluyor, ortak zevklerden bir-ikisiyle ilgili çok hoşa giden bi muhabbet dönüyor, ama Lou'nun karşısındaki erkek veya bağyan başka bir gün, sanal ya da gerçek başka bir ortamda bizim Lou'yu tanımamazlıktan gelmeye başlıyor. Lou ise bunu bi gün, gerçek bir ortamda, kıraathane sahibi gibi, genç ama kıro, apaçi tipli birileriyle eğlenirken görüyor.

Kafamı karıştıran şu; Lou acaba "ulan bunlarla bile takılırken beni istemedi bu" diye üzülür mü, yoksa "ulan iyi ki arkadaş olmamışım, şunun yanındaki tiplere bak, ohh gurur duydum" diye mi düşünür? Buna hiç karar veremedim...

* Takip edenler varsa (sayıyla 1) biliyordur, yine bir Facebook macerasına atıldım. Aralarına sızayım dedim. Ama biliyorum ki ben resim altlarına "ohaaaa tatlııııım neee güzeell çıkmışsııın!" yazacak bir tip değilim. Ya da arkadaşın duvarlarına "Bbişimmm çok özledim nerlerdesin yaf :/" yazacak biri de değilim. Belki öylesi daha eğlenceli bir psikolojidir bilemiyorum.

ohaaaa tatlııııım neee güzeell çıkmışsııın!

* O uzatarak konuşma işini de anlamıyorum sanırım. Bunun raconu nedir, ne değildir. Biraz önce belli olduğu gibi hangi tür ünlü-ünsüzlerde (sert-sessiz, akıllı-ağırbaşlı) uzatma yapılır hiç bilmiyorum. Elimden tutarsanız belki ben de sizin gibi biri olabilirim.

* Bu arada tatil arası tabi bizim için. Antalya'dayım. Beytepe'den çıkma psikolojisiyle, yağmurla birlikte rakımı eksilere düşen bir şehire gelmek ilginç oluyor. "A hani kar görecektik biz" diye gelince bekleneni alamıyor insan.

* "Hayatım Dizi" yarışmasından öğrendiğim kadarıyla çalışmaya ya da hiç bi bilgiye gerek olmadan, tek elde kumanda, ağızdan salyalar akıtarak bütün dizileri izlersek zengin olabiliyormuşuz. Wicked...

* "Hayatım Dizi" demişken, bas bas bağırdığım Mark Lanegan & Isobel Campbell konseri dün geceymiş (5 Şubat), ben nedense bu gece (bil bakalım kaç Şubat?) diye şartlamıştım kendimi. O yüzden konser alanından 814 km uzakta, "Hayatım Dizi" izleyerek "vay be, ne kadar da haklı adam" dedirtecek tespitler yapma peşindeydim. Yukardaki de öyle bir tespittir. O yüzden konser olması hiç acıtmadı. Böyle unutmak daha iyiymiş.

* En son blogda tatlı resmi paylaştığımda olay çıkmıştı. Hatırlayanlar hatırlar "İhlaslı baklava"yı... Onu biraz daha traşlayarak tekrar yayınlamak istiyorum aslında. Şimdiden sinsi gülümsemelere başladım.

En sevdiğim sinsi gülüş. "Berabere bitseydi üzülürdük, niheh"

* Öğrendiğim kadarıyla Facebook'ta can acıtan, dokundurucu, hafif nüktedar (wtf) tespitler yapamıyormuşuz. Orası sosyetenin yeriymiş falan. Benim aklımda orası hala "Osman Mümtaz Rakmetıl"ın doğduğu yer olarak kalacaktır. Onun "anceLina coLiyi aırLadıı koLtuk."u var. Bizim? Anca tespit anam ne olacak...

* Farkettim ki, televizyon izlememek gerçekten güzel bir şey. Hani burda "nıhah, o kadar entelim ve o kadar sanatın peşindeyim ki gerçekten televizyon denen o aptal kutusuyla işim olmuyor yahu." havaları yapacak değilim, çünkü ben de çok izledim televizyon, hoşuma da gider. Çünkü gerçekten televizyonlarda pek bir şey yok. Eğer ekrandaki herkes çok güzel, çok yakışıklıysa orda izlemeye değer hiç bir şey yoktur. O yüzden "televizyon izleyemiyorum" diye çıldırmasın bünye. Güzel bir şey cidden. Tadını çıkarın.

* Onun dışında güzel yapımlar yok değil. Yapımlar var. Yapım ne ya kendimi dövücem yemin ediyorum, sinir geldi.

* Neyse efendim, ben gideyim hafiften, evde bile değilim çünkü. Bu son günlerde en çok MGMT, Animal Collective, Röyksopp falan dinliyorum. Güzeller gayet. Firefly dizisini bir solukta bitiriyorum. Gerçekten mükemmel o da. Skins var sonra planlarım içinde... İyi yani günler...

* Hadi bakalım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder