Words, Some Words

Kayda değer = bir insan olmak istiyorum

Bütün erkekler aynısınız = Kız lafıdır, kadın lafıdır bilirsiniz. Erkekleri onlardan daha iyi bildiklerini iddia ederler. Biz erkekler de her sabaha karşı 4'te falan gizli ana karargahta toplanıp, "şöyle davranacaz, böyle yapacaz, şöyle iğrenciz biz" falan diye kararlar alıp evlerimize dağılıyoruz. Neden istisnasız 4'te kalktığımı falan sanıyorsunuz zaten. Şaka bir yana gerçekten yok öyle bir şey, dişi insanlar da bunun farkındalar zaten. Ben seviyorum sizi boşverin kim aynıymış, kim değilmiş...

Festival = "Madem konserlere gidemedim, ayağıma gelen bu fırsatı değerlendireyim" diyen Utku'nun gelenekselleştirdiği etkinlikler bütünü. Ankara Film Festival'i için bütçeme göre 5 güzel film işaretledim. Biletimi aldım. Sırasıyla Bitmeyen Yaz, Akbaba, Siyah Beyaz, Hücre 211, Hayatta Kalmak filmlerine. Tüm eşlik çalışmalarına açığım.

Akbaba (Carancho)= Sadece synopsis'iyle bile beni etkileyen bir film. Merakla bekliyorum.



Erotik Shop = Kızılay'da önünden geçerken, "içeri girelim mi ya?" diye bana soran 100. kişiye, bedava erotik shop gezisi ve sürpriz hediyeler!

Lay's Zeytinyağlı Kekikli Patates Cipsi = Bi ara tedavülden kalktığını düşündüm ama geri dönmüş sanırsam. On numaradır, evet. Gelin gitmeyi düşünüyorum bu cipse.

Behzat Ç. = Sırf polisiye dizisi diye kimi Kurtlar Vadisi takipçisinin sokakta koskoca Erdal Beşikçioğlu'yu görüp "Behzat komserim saygılar eha eha!" demelerini istemiyorum. O yüzden bu karakterle özdeşleşmesini istemiyorum. Dizi ayrı. Laf yok. agacinayetvar.

"Sevgilim değil mi kardeşim?" mentalitesi = Bu sözde felsefeye değinmesem olmazdı. Ayrıca "mentalite" kelimesinde bir problem yok, doğrudur çoğumuz onu "mantalite" olarak öğrendik. Ama kökü "mental"den falan gelir. TDK "mantalite" doğru lan aslında der falan ama neyse işte ne gerek var.

Sinir bozucu bir mantıktır. "Sevgili" olmadan önce deli gibi sevmeler, istediğini yapmalar, kurban olmalar evresi, o görünmeyen, o soyut (ki artık relationship status olayıyla birazcık somutlaştı) çizgi geçilince kendini sevdirmeler, istediğini yaptırmalar ve bir kaç şeyi kurban etmeler olayına dönüşür.

Tek şeker = Bana çok yamuk gelir. Ya "şekersiz" ya da "iki şeker"dir benim için çay. Tek şeker... Yani ne bileyim. Bi sinsilik var gibi tek şekerde.

En sevdiğim albüm en sağdaki

1 = TRT-1'in yeri
2 = TRT-2'nin yeri
3 = TRT-3'ün yeri
4 = TRT-4'ün yeri değil

"Kadınların efendi adam yerine piç adam tercihi" yüzünden piç adam olmaya karar veren kişi = Kötü bi karar vermiştir. Kendi değerlerine zerre saygısı yoktur. Başlığı tanımından uzun olmuştur ayrıca nerdeyse.

Post-Rock = Müzik "ulaştırma bakanlığı"ysa Post-Rock kesinlikle Devlet DemirYolları'dır. Ciddiyim. Hacettepe - Beytepe seferli 230'da bile kendimi "Scotland's Shame" ile Avrupa'nın herhangi bir düz ovasında bulmam, ya da Tibet yolunda hissetmem mümkündür.

Kadınlar = Yüzyıllardır ayrımcılık yüzünden çekmedikleri kalmamalarına rağmen her şeyi onlara borçlu olduğumuz, erkek kütüklüğü karşısında mükemmel estetiklerini koruyabilmiş, güzel topluluk.

Animals = En sevdiğim Pink Floyd albümüdür.

Öğrenci İşleri Binası = Senaryomdaki bir sahneyi orda çekmeyi çok isterdim. Yani o aklımdaki mekan burasıyla oldukça örtüşüyor.

Sınırlar = Sinir bozucudur. "Metal dinleyen, Trip-Hop dinlemez" gibi bir takım önermelere sebep olur. Ya da "Ben o kızı seviyorum ama sevgili gibi değil, bir babanın kızını sevmesi gibi" gibi ilginç isim koymalara teşvik eder. İlerde bir yazımda, kafamı toparladığım an değerlendirmek isterim bu mevzuyu. Ruhani bakmak lazım çünkü.

St. Patrick's Day = Bugün.

Bence bi mahsuru yok, her Pink Floyd sever kişi karizmatik işlerle uğraşacak değil.

5 = Sınıfın çok bilmiş, inek çocuğu
6 = Her tenefüs dışarı çıkıp kola kutusuyla maç yapan, pantolonu düşen çocuk
7 = Sınıfın yakışıklısı, ama çok sosyetik, piç, sinsi ve ucuz bi insandır.
8 = Güzel kızın yanında takılan, hafif şişman, ilkokulda beslenme çantasının içinden ganimet çıkaran, yuvarlak gözlüklü, çilli kız.
9 = Sınıfın hayaleti. Bakın ilkokul toplu fotoğraflarınıza, vardır bir tane soluk benizli, ince, uzun, sessiz bir tip.

Punk-Rock = Lisenin ilk zamanlarında dinlediğim müzik türü. Bence yabancı müzik skalamın gelişmesinde yardımcı oldu çok. Sonra herkes gibi benim de karanlık dönemlerim oldu, verdim kendimi Progressive'e, Tool'a falan. Ama "Sınırlar" mevzusunda da değindiğim gibi benim müzik zevkim "güzel müzik"tir.

Hiç kimse beni sevmiyor = Yalan. Hülya Avşar'ın bile sevildiği bu dünyada...

15-Ball / Rotation / Snooker = Birileriyle kapışmak istediğim bilardik oyun türleri.

Bilardik = "Bilardoyla alakalı" anlamına gelen kelime. Kaynak = Kıçım.

Nükleer Enerji = Isınmak için sürekli bunları yaptıran kişinin bir yerlerde cayır cayır "ısınacağı" kesindir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder